Ana içeriğe atla



 VAR BİR HAYALİMİZ

2022’nin ilk blog yazısıyla tüm güzel yüreklere sıcacık tebessümlere Merhaba 😊

Hayalsiz hedef olur mu? 

Hayaller sadece birer rüya balonu mudur? 

Sizce hedeflerin ayağı daha mı yere basar? 

Hayalperest olmak pek aylakça algılanırken ulaşmaya çalıştığımız hedeflerimizin olması bizi daha mı profesyonel kılar?

Birbiri ardı sıra ekleyeceğimiz birçok sorunun cevabı aslında hem ailemiz tarafından yetiştirilirken hayal ve hedef kelimelere yüklenen anlamlara hem de yaşamsal deneyimlerimize göre farklılık gösterir.

İnsana İyi Gelen Sözlerin ilk kartı der ki…

"Yepyeni bir dönüşüm yılı var önünde, tıpkı bir hediye kutusu gibi özenle sarılmışçasına. Hadi bir kâğıt ve kalem al eline. Yaz bu dönüşümden beklentilerini, dök bütün duygularını, anlat ona. Sonra da katla kâğıdını ve koy odanın en özel yerine, kendini tamamlanmış hissettiğinde okumaya… En az 3 hedef belirle kendine. Daha önce denemiş ve gerçekleştirememiş olabilirsin, ya zamanı şimdiyse… Sağlığın için, hobilerin için, sevdiklerin için… Hep istediğin ama ertelediğin hedefler… Hadi kartı kutuya koy, hemen başla ve köpüklü bir kahveyle kutla kendini ya da sıcacık bir çayla…"

Gelen günleri ertelediklerimizi tekrar gündemimize almak ve belki bu sefer farklı bir bakış açısıyla, farklı çözüm yollarıyla, adım adım hedefimize ulaşmak için anlatır kartlar bir bir yapılması gerekenleri.

Hayallerimiz olmazsa olmazımızdır. Dengede ve dozunda olduğunda yaşamdaki umudumuzun en önemli yapıtaşıdır hayallerimiz. Hayallerimiz gerçekleşmek için eyleme geçmemizi beklerler. Gerçekleştirmek için eyleme geçtiğimiz her hayal de hedefimiz olur.

Hayal kurmak içinde müthiş bir özgürlük barındırır. Uçsuz bucaksız, sonsuz ve hatta bedavadır hayaller. Aslında bize varoluşumuzun ne kadar farklı renklere bürünebileceğini anlatır. 

Hayallerimizin net ve sağlam olması, hayallerimizi bütün detayıyla kurgulayabiliyor olmamız, aynı hayali gerçekleştirmiş insanlardan ilham almamız büyük resmi görmemizi sağlar ve artık hayalimiz bir hedefe dönüşmüştür.

Dirençlerimiz, öğrenilmiş çaresizliklerimiz bizleri eyleme geçerken olduğumuz yere zincirlerler. Bu noktada çözüm engelimizin bize hissettirdiği ikincil kazancı bulmak ve belki gerekirse bu konuda psikolojik destek almak eyleme geçmemizi hızlandıracaktır.

Aralık ayının son haftalarında gerçekleştirdiğimiz ‘Yeni Yıl Yeni Ben’ Duygu Atölyemizde, grup üyelerimizle bol bol konuştuk hayallerimizi, yeni yıldan beklentilerimizi. Ama önce bu dönemde bizi değişime zorlayan çözüm engellerimize baktık, grubun gücüyle cesurca inceledik düğümün katmanlarını ve gördük ki aslında çözüm daima kendimizde. Yeni hedefler belirlerken gördük ki bazen bedeller ödemek gerekiyor, hedefler hayaller kadar bedava değil her zaman… Tek gerçek olan şu ki, kar zarardan büyük olduğunda hepimiz hayatımız adına motive olup bize daha iyi gelene kavuşmak için koşar adımlarla geçiyoruz harekete. 

Hedeflerin gerçekleşmesi için esas olan zihnimizde somutlaşması. Belli bir zaman dilimi tanımlanması ve bir plan dahilinde ilerlemesi. Çok köşeli bir şartnameden bahsetmiyorum elbette ki ama belli bir disiplin içinde ilerliyor olması önemli. Yazmak, zihin haritaları oluşturmak, bazen planlanan bir adımın işlevsel olmadığını görüp yerine daha faydalı olanı seçmek hepsi bu yolun keyifli durakları.

S.M.A.R.T. Metodunu duymuşsunuzdur. İlk defa karşılaşanlar için özetlemem gerekirse, bu metoda göre hedefimizin spesifik, ölçülebilir, ulaşılabilir, bizimle alakalı ve zaman sınırlı olması gerekmektedir. Buna beden, zihin ve ruh sağlığımız için pozitif olmasını da ekleyebiliriz. 

Hayallerini belirlediğin küçük duraklara ayırman, ulaştığın her durakta bir sonrakine harekete geçmen için seni motive edecektir. Yolun tamamında kendine olan inancını, hedefine ulaştığındaki durumunu sık sık hayal etmen besleyecektir. Hedef belirleme temalı duygu atölyelerimizde yaptığımız vizyon panolarımız tam da bu inancı güçlendirmek ve büyük resmi görmek içindir. Sizler de hazır olduğunuzda, gazetelerden dergilerden o keyifli duraklarınızı sembolize eden ve bütününde hedefinizi anlatan resimlerle yazılar süsleyebilir ve daima görebileceğiniz bir yere asabilirsiniz. Gerçekleşme olasılığı gitgide yükselecektir, tecrübeyle sabittir…

Hayal kurabilmek ve hayallerimize inanıp sahip çıkmak paha biçilmez bir zenginliktir. Hayallerimizin içinden hedeflerimizi yakalamak ve gerçekleştirmek yaşamsal başarılarımızın en temel döngüsüdür. Bu döngü hep bizi bir sonraki hayalimizin gerçekleşmesi motivasyonuna taşıyacaktır.

Peki ya siz? Var mı bir hayaliniz?

Eğer aklınıza yatıyorsa haydi alın hayalinizi çıkın bir hedef yolculuğuna… 

Kalın sevgiyle, sağlıcakla… 

Psk. Dan. Burcu KÖSE

*İnsana İyi Gelen Sözler ile ilgili daha çok bilgi almak için ‘Size Bir Sürprizim Var’ adlı Blog yazımı okuyabilirsiniz.



Bu blogdaki popüler yayınlar

  AŞK'a Dair... Yine yeniden sıcacık bir Merhaba :) En son yazımda verdiğim müjdeli haberden sonra farkettim ki uzun bir ara vermişim ve Ocak ayının sonuna gelmişiz. Ocak bitiyorsa bu, sürekli sevgiliye ve aşka dair konuşacağımız Şubat'ın geleceğini müjdeler ve tabi konu böyle olunca mumlar yakılır, kalp figürleri masaya yerleştirilir ve yeterince iyi bir aşk yazısı yazmak için klavyenin başına geçilir... İnsanlık var olduğu sürece mutluluğu tanımlamaya çalışmış ve ona giden yolu her döneme her kültüre özgü farklı yollarla anlamlandırmaya çalışmıştır. Aşk da böyledir, insanın olduğu yerde muhakkak 'Aşk Nedir?' sorusu vardır. Keyifli sohbetlerin, anıların, tebessümlerin, dolu dolu gözlerin her daim bir yerinde kendini ortaya koyar, selamını verir ortama... Evet hepimiz biliriz ki aslında ne kadar insan varsa, o kadar da farklı tarifler vardır Aşk'a dair... Genel olarak 'bir kimseye ya da bir şeye karşı duyulan aşırı sevgi ve bağlılık duygusu' gibi bir tanımı ...
                                        YARGILAMAK YERİNE ANLAMAK… Güneş sıcacık gösterdi yüzünü epeydir. Yaz mevsimine aşık olan ben her fırsatta buluşuyorum güneşin sarısı, denizin mavisi, doğanın yeşiliyle. Sadece kış, bahar değil geride kalan, maskeli mesafeli ve ağır öyküleriyle geçen kocaman iki sene… Çocuklarımıza sevgiyi, sıcacık duyguları, tebessümü anlatmamız gerekirken maskelerle mimiklerimizi kapattığımız, başkalarına yaklaşmanın ölümcül olabileceğini öğretmek zorunda kaldığımız çok uzun bir dönem. Kirlenmek güzeldir derken takıntılı bir biçimde el yıkamayı zorunlu kıldığımız çocuklarımız. Bu dönemin etkilerinin bilinmezlerini uzun yıllar göreceğimiz belli ama şimdi makul tedbirlerle bol bol gülümseyeceğimiz, özgürce nefes alacağımız sevdiklerimizle keyifle vakit geçireceğimiz yazın tadını çıkarma vakti… Bir taraftan yeni mevsimin insanlığa dair kabulü sevgiyi neşeyi say...